gencmanifesto kurulduğundan bu güne 33 ülke tarafından okuyucu bulmuştur. Aşağıda göreceğiniz sayacturka tarafından bu tesbitler yapılmıştır. Bu blogun hiçbir siyasi güç ile uzaktan yakından alakası yoktur. Tek amacı Türk Gencini daha iyi bir noktaya taşımaktır.

genmanifesto
genckalem92@gmail.com

desteklerinizi bekliyoruz

24 Haziran 2010 Perşembe

Gözlerim yaşardı. Eski ABD başkanın danışmanından beklenmedik adım!

Bugün bir haber duydum ve peşine düştüm hakikaten de doğru mu diye. Çünkü ilk duyduğum da inanılması oldukça güç. Sayın Doc. Dr. ILKAY ORHAN yanlış anlamasın ama ilk duyulduğun da hakikaten inanılması güç bir durum. Ne mi o olay?

Bir Amerikan Başkanı’nın danışmanı, Sözde Ermeni soykırımını red etti. Aksine Ermenilerin Osmanlıları öldürdüğünü savundu. Bu haberin ayrı bir özelliği de ilk defa büyük bir devlet başkanının danışmanın bunu kabul etmesi. Tek kötü yani eski bir Amerikan Başkanı’nın danışmanı olması . Keşke danışmanı olduğu eski ABD başkanı Reagan’ın zamanında olsaydı ya da şimdi Obama’ nın danışmanları bir adım atsa.

Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden Doc. Dr. ILKAY ORHAN bir çok kişiye ve haber sitelerine bir elektronik mektup atıyor. Bu mektup da http://www.huffingtonpost.com adlı site den Bruce Fein’ in yazısını Türkçeye çevirerek herkesi duyarlı olmaya çalışmış.

Bu mektupta ABD Başkanı Ronald Reagan’ın hukuk danışmanlığını yapan Bruce Fein, sözde Ermeni soykırımı iddialarını değerlendirmiş.. Ermenilerin bu iddialarının son derece asılsız olduğunu belirten Fein, Reagan’ın başkan olduğu 1981′de bu konunun Beyaz Saray tarafından araştırıldığını ve iddiaların asılsız olduğunun belgelendiğini söylemiş.

Bu haber de ayrıca dikkat çeken Fein’in açıklamaları şöyle:

“Osmanlı İmparatorluğu’nun azınlıklara karşı “müthiş” sayılabilecek bir özen gösterdiği gerçeğini unutmamak gerekir. Azınlıklar, kendi dini özgürlüklerini ve hayatlarını son derece rahat bir şekilde sürdürdü.’’

“Beyaz Saray araştırma yaptı, Ermenilerin 2 milyon Müslüman Osmanlı’yı katlettiği ortaya çıktı. Ermeniler, kendi arşivlerini açmıyor, çünkü bu gerçeğin ortaya çıkmasını istemiyor…”

Bunlar hepimizin bildiği şeylerdi ama sonun da bunu Dünya da anladı. Sayın Orhan’ a teşekkür ettikten sonra şu noktalara değinmek istiyorum.

Bruce Fein’in dediklerine diyeceğimiz yok ama neden şimdi de 1981 yılında değil? O zaman madem böyle bir araştırma yapılmış ve sözde Ermeni soykırımın asılsız olduğu açığa çıkmış neden 29 yıl beklenmiş? Bu soruların da yanıtlarını verseydi keşke. Lakin bu da bir gelişmedir. Her sene bizi tehdit ettikleri lobi faaliyetlerinde bunu kullanabiliriz. Asıl arşivleri açmaya yanaşsalar, görecekler ki böyle bir soykırım yoktur. Fein, çok iyi söylemiş arşivleri neden açmadıklarını. Çünkü onlar da biliyor. Bu iddiaların asılsız olduğunu.

Bir de Fein’in bir diğer eleştirdiğim noktası; Bunu keşke bir basın toplantısıyla duyursaydı. Belki de duyurdu ama biz duymadık fakat sanmam böyle bir açıklama olsa mutlaka duyulur. Sanal ortamlar da bir sürü iddia dolaşıyor. Ayrıca sanal ortamlar da fazla dikkat edilmiyor bu durumlara. Fein’in yapacağı o 1981 yılında yapılan araştırmayı da alıp, buyurun alın demesi.

Madem o yapmadı iş bize düşüyor. Bu tür haberleri sayın Orhan’ın da dediği gibi sanal ve matbu ortamlar da deyim yerindeyse yaymak.

Bir yandan kalleş pkk ile uğraşırken bir yandan da bunlarla uğraşmalı. Bir çoğumuz pkk ile nasıl olsa devlet uğraşıyor diye oturuyor işte vatandaş fırsat. Sen de taşın altına elini sok. Yok bu mesajı şu kadar kişiye göndersin şu olacak bu olacak şeklindeki şeylerle uğraşacağına bunlarla uğraş. Onlar sana bir şey kazandırmaz ama bu kazandırır. Sırf sana değil tüm halkına kazandırır. Bu tür girişimler de bulunmadığımızdan bunlar tepemize biniyor. Ne demiş şair ‘’ Yumuşak başlı isem sanma ki uysal koyunum’’

Adamlar olmayan olaylardan bize karşı hep güç buldular biz de pısırık pısırık durduk. Artık durma zamanı değil.

Yalnız bunu yanlış anlamayın. Hakkınızı aramak gayesiyle faşizanca faaliyetlere girmeyin. Bu bizi haklı durumunda iken haksız durumuna düşürebilir. Her şeyin bir yolu yordamı var. Biz vatandaş olarak bunu yetkilere duyurmalıyız. Onlarda gereğini yapmalı. Yapmadı mı biz de o zaman halk olarak yine hah, hukuk çerçevesinde yapılmasını gerekeni yaparız ama bu olaya duyarsız kalacak bir siyasetçi olduğunu sanmıyorum. Var ise de halk onu bir daha seçmez, seçmemeli de .

Sayın Orhan’ın da dediği gibi DUYARSIZ KALMAYIN. BU VATAN BİZİM UNUTMAYIN.....

24,06,2010

17 Haziran 2010 Perşembe

facebook'un kapatılması çok yakın

İnternetin herkesin bildiği üzere faydası olduğu gibi zararı da var. Sanal dolandırıcıcıktan tutunda pornografiye aklınıza gelebilecek her türlü zararlı şeylerin olduğu internette faydalı şeylerde yok değil tabi ama faydalarını sayarak başınızı şişirmek yerine geçen gün bana gelen bir yazı üzerine konuşmak istiyorum.

Facebook, günümüzün en büyük sosyal paylaşım ağı bilindiği üzere. Bu sitenin de kurucusu Mark Elliot Zuckerberg. Zuckerberg diş hekimi baba ve psikolog annesinin tek çocuğu olarak 1984'te dünyaya geldi. İlk programını 10 yaşındayken yazdı. Lisedeki başarılı notlarıyla ABD'nin en saygın üniversitelerinden Harvard'a girdi.
İlk yılında, okulun en yakışıklı ve en güzel öğrencilerinin seçildiği facemash.com sitesini kurdu. Sitede Harvard'daki tüm öğrencilerin fotoğrafları vardı. Ancak fotoğrafları bulmak için, üniversitenin veri tabanına girmesi gerekmişti.
Veri tabanını hacklediği ortaya çıkan Zuckerberg, disipline verilince okulu bıraktı. Harvardlı öğrencileri internet üzerinde buluşturmak için ikinci sitesi olan Facebook'u kurdu. Facebook, 18 ayda ABD'nin en büyük arkadaşlık sitelerinden biri haline gelince, yatırımcılarından ilgisini çekti. Zuckerberg, yatırımcılarla bir akşam yemeğinde buluştuğunda yaşı küçük olduğundan alkol bile içemediğinden, gece boyunca gazoz içti. 18 ay önce kurduğu sitenin bir bölümünü wall street yatırımcılara 60 milyon dolara sattı.
Dünya çapında 2 bin 200 üniversite, 22 bin lise ve 2 bin şirketin buluştuğu facebook, 2010 itibari ile 400 milyon kişiye yakın üyesiyle dünyanın en çok ziyaret edilen 7. sitesi 25 yaşındaki Zuckerberg, bilgisayar endüstrisinin yeni Bill Gates'i olarak nitelendiriliyor.
Biz bu arkadaşın kurduğu siteyi çok benimsedik. Başlarda sadece İngilizce bilen kişiler olmasına rağmen şu anda sitenin dil seçeneklerinde Türkçe’nin olmasıyla oldukça ilgi gördü. Neredeyse insanlar zamanlarının hepsinin burada geçiriyorlar, sırf profillerine düzgün resim koyabilmek için orada burada resim çektiriyorlar. Başlarda bu amaçlar için kullanılsa da bu site bir süre sonra çeşitli işlere de alet olmaya başladı.
Hz. Muhammed’ e yapılan hakaretten sonra zaten oldukça tepki çekti. Bir grup arkadaş bu olaya karşı millatbook’u kurdu ama o sitenin de anadili İngilizce. Eğer o site dil seçeneklerine Türkçe’yi ekler ise facebook özellikle muhafazakar kesim dediğimiz kitleyi kaybedecek ama şu anda millatbook’un öyle bir girişimde olduğu söylenemez.
Daha sonra bu facebook siyasete de bulaştı hatta geçenlerde Kemal Kılıçdaroğlu buradan bir mesaj yayınladı.
Gelelim tüm bunları niye anlattım. Geçenlerde bana bir grup daveti geldi. Anti Tayyip Erdoğan… Tabi ki de üye olmadım. Ne anti Tayyip Erdoğan ne anti Kemal Kılıçdaroğlu ne de başka bir gruba. Çünkü onlar halkın seçtiği halkın güvendiği insanlar. Böyle iğrenç hitaplarla onları ve onları destekleyenleri kötülemem. Çünkü onlara anti demek onları destekleyenlere de anti demektir ki akp hükümeti bu ülkenin büyük bir çoğunluğunu temsil ediyor ne yani şimdi bu ülkenin çoğunluğunu hiçe mi sayacağız.
Dediğim o grubu incelemeye devam ediyorum. Orada şunu gördüm ki sadece Sayın Başbakan’a değil Yiğit Bulut’a da iğrenç hitaplar vardı. Bu arada bunun gibi gruplar oluşmaya devam ederse facebook’u da kapatabilirler. Youtube nasıl kapatıldı? Kişi hak ve hürriyetlerine saygılı olmadığından. Bu ne arkadaş sövmedik adam bırakmıyorsunuz!
Yiğit Bulut’a ‘’ ünlü dönek’’ demişler. Arkadaş bu nasıl bir hitap şeklidir! Yiğit Bulut’u sevmeye bilirsin ama bu iğrenç hitap ne? Hadi Recep Tayyip Erdoğan’ı sevmiyorsun anladık. Sandıkta da bunu göstersin. Sevmeye bilirsin kafana silah mı dayıyoruz Kenan Evren gibi Oy ver oy ver diye. İster ver, ister verme kişisel tercih ama tepkini de belirtiyorsun da Yiğit Bulut’un suçu ne? Ona sandıkta cevap veremediğinden mi bu iğrenç hitap. Sonra bir gün facebook da kapatıldığında, facebook u da kapattılar youtube da yok anadan girer bacıdan çıkarsın.
Arkadaş! Sen böyle millet hakkında atım tutarsan, onların kişisel haklarına saldırırsan tabi kapatırlar. Aynı şeyi sayın Kılıçdaroğlu’na yapsalar ya da bir cumhuriyet yazarına dönek deseler senin gibi etmedik laf bırakmazsın da sen niye millete yapıyorsun.
Bir ata sözü vardır bilir misiniz? Kendine yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma!!
17,06,2010