gencmanifesto kurulduğundan bu güne 33 ülke tarafından okuyucu bulmuştur. Aşağıda göreceğiniz sayacturka tarafından bu tesbitler yapılmıştır. Bu blogun hiçbir siyasi güç ile uzaktan yakından alakası yoktur. Tek amacı Türk Gencini daha iyi bir noktaya taşımaktır.

genmanifesto
genckalem92@gmail.com

desteklerinizi bekliyoruz

14 Temmuz 2010 Çarşamba

siyaset değil icraat yapın

Günümüzde birçok siyasi parti, birçok lider ve birçok kişi siyaset yapıyor ama icraat yapan yok. Hepsi yok şunu yapacağız yok bunu yapacağız diye geziyor. Hadi yap buyur dediğiniz de yan çiziyor halk tabiriyle.

Bir de dikkat edin çoğu belediye seçim dönemlerinde iş yapmaya başlar. E kardeşim şimdiye kadar neredeydiniz? Şunu daha önceden yapsana. Sonra o yaptığı yol, köprü artık ne yaptıysa bir an da çöküyor. O kadar hızlı ve baştan sağma yapıyor ki sırf oy alabilmek için. Hâlbuki o yapacağını seçildikten sonra yapsa halk ona zaten oy verir. Böyle yaparak kendilerini küçük düşürüyorlar.

Bir de seçim zamanları biz yok şu kadar tane yer açtık şu kadar tane şey yaptık diye her yere yazarlar. Arkadaş zaten o senin görevin halk seni seçiyor icraat yap diye ne bu görgüsüzlük? Evet, bu görgüsüzlüktür. Halk zaten onları senin yaptığını biliyor. Aptal mı bu halk? Biraz cahil olabilir ama aptal değil. Sen bu yaptıklarınla onları aptal yerine koyuyorsun.

Partini zenginleştireceğine ya da kendi adamalarını zenginleştireceğine halkı zenginleştirmeye kalk bak seni nasıl severler. Adam akıllı böyle düşünen bir siyasetçimiz yoktur. Halkı yürüyen oylar olarak görüyorlar. Kimse de buna ses çıkarmıyor.

Atatürk böyle miydi? Tamamen halkını düşünen bir adamdı. Halkın kalkınması için çalışan birisiydi. Halkımız o zaman şimdikinden daha cahildi fakat o çok kısa bir süre içinde birçok kişiye okuma yazma öğretti. O zaman koşullarında bunu yapabiliyor iseler biz şimdiki şartlarda nasıl yapamıyoruz? Halen halkımızda okuma yazma bilmeyen insanlar var. Çok mu zor bu insanlara okuma yazma öğretmek.

Kömür dağıtacağına insanlara kömürü kazanabilmeleri için imkân sağla. Kalem dağıt defter dağıt. Buzdolabı dağıtıyorsun insanlar bir ekmek alamıyor nasıl o dolabın içini dolduracaklar?

Bunda x partisi y partisi hatalı değil hepsinde hata var. Biri çıkıp da halkın refah seviyesini artırmaya çalışsın. Şehirlerde oturması yaşaması kolaydır. Gitsin köylere köylülerimizi bilinçlendirsin. Atatürk ne demiş? Köylü milletin efendisidir.

Atatürk’ü sadece işinize gelince kullanmayın. O adamı birazcık anlasanız zaten sizin oy denen bir sorunuz kalmayacak. Öyle biz şunu yaptık bunu yaptık diye de sağa sola yazmanız gerekmeyecek oylar size kendiliğinden gelecek.

Şu siyasete harcadığınız parayı icraata harcayın. Halka meslek edindirme kursları açın, kütüphaneler açın halkı bilinçlendirin. Lakin bu kimsenin işine gelmiyor. Neden? Çünkü hepsinin yaptığı kirli bir iş var. Halk bilgilenirse onların bu kirli işlerini görecek diye kimse yanaşmıyor.

Hâlbuki siyaset için onca uğraşıyorlar. Lobiler dönüyor, kulisler oluşturuluyor oydu buydu. Bir okuma yazma bilmeyen insana okuma yazma öğretmek ne kadar zor olabilir? Birisine meslek edindirmek ne kadar zor olabilir ya da durumu olmayan bir öğrenciyi okutmak ne kadar zor olabilir? Halka yatırım yaptığınız anda zaten onlarda size geri döner. Halka yatırım yapmak bu kadar mı zor? Çiftçiye yardım etmek, işçiye yardım etmek ne kadar zor olabilir? Emekçinin emeğini verdiğiniz anda onlar zaten size oy olarak dönecektir.

Bunun neresini yıllardır anlamadılar ben anlayamadım. Siyaset yapacağınıza icraat yapın

8 Temmuz 2010 Perşembe

Türkiye nasıl süper güç olacaktır?

‘’Türkiye Süper güç olur mu?’’ adlı yazımda da belirttiğim üzere Türkiye’nin süper güç olması kaçınılmaz bir sondur ama önemli olan nasıl olacağıdır.

Türkiye’nin Süper Güç olmuş halini düşünerek çeşitli senaryolar ürettik, kitaplar yazdık. Metal Fırtına serisi ve Türkler Geliyor kitapları bu düşüncelerin ürünüdür. Ortada bir gerçek var ve asıl soru bu gerçeği nasıl gerçekleştireceğimiz. Türkiye nasıl süper güç olacaktır?

Öncelikle şu özelliğini unutmamalıdır. O özelliği ise bağımsız bir devlet oluşudur. Ne olursa olsun Türkiye bunu unutmamalıdır. Başkalarının üzerinde siyaset yapmasını hak iddia etmesini engellemelidir. Başka devletlerin kirli emellerine alet olmamalıdır.

Daha sonra diline ve tarihine sahip çıkmalıdır. Türkçe, Türkleri birbirine bağlayan en önemli unsurdur. Eğer Türkçeyi kaybedersek birbirimiz arasındaki bağ yok olur ve sonumuz çok hızlı bir süreç izler. Ayrıca Türkçenin bir özelliği ise bizi tarihimize bağlamasıdır. Tarihimizi anladık mı zaten iş biter. Çünkü tarihimizdeki bir çok Türk devleti Dünya’ya hükmetmiştir. Şimdiki süper güç tanımı onlar için yetersiz kalır. Çünkü bu tanım şimdiki şartlar altında yapılmıştır. Bir devletin diğerini yakalaması kolaydır ama o zamanlarda daha da zordu. Avrupa’nın Osmanlı’yı yakalaması ne kadar uzun sürmüştür hepimizin bildiği bir gerçektir.

Coğrafyamızı iyi bilmeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları oldukça önemli bir noktadadır. Gerek Avrupa’ya yakınlık gerekse Asya’ya gerek Ortadoğu’ya gerek Karadeniz’e Ege’ye Akdeniz’e yani anlayacağınız Türkiye’nin coğrafik olarak konumu çok önemli.

Teknolojiyi sürekli takip etmeliyiz. Yeni gelişmelerden sürekli haberdar olmalıyız hatta kendimiz bir şeyler yapmaya çalışmalıyız. Gün gelecek teknolojiyi biz oluşturacağız.

Askerimize önem vermeliyiz. Yukarıda bahsettiğim coğrafik konumdan dolayı güçlü bir silahlı kuvvetine ihtiyacımız var. Yalnız askere ihtiyacımız var dedim yani vatanını koruyan siyasete karışmayan. Hatta bilirsiniz Mustafa Kemal, İttihat ve Terakki Cemiyeti’nden askerler siyasete girdi diye bu cemiyetten ayrılmıştır.

Mustafa Kemal demişken Mustafa Kemal’i iyi bilmeliyiz. Ne yapmaya çalıştığını ne yaptığını niçin yaptığı çok iyi bilmeliyiz ama gerçek Mustafa Kemal’i başkalarının uydurmalarıyla oluşan değil.

En önemli kusurlarımızdan biri ise okumamamız. Çok okumalıyız. Çok okuduğumuz taktirde bilgi seviyemizdeki artış yine bize hakimiyeti getirecektir. Çok klişe bir yaklaşımdır ama doğrudur. Yukarda bir sürü şey anlattım. Kim bilir bu yazıyı kaç kişi okuyacak. Sırf bu yazıyı değil her hangi bir kitabı ya da herhangi bir gazetedeki her hangi bir haberi kaç kişi okuyor?

Gerçekten okumayı söktüğümüz zaman Türkiye süper güç olacaktır. Hepimiz ilkokulda iken okumaya başlamayı okumayı söktük tamam bitti gibi bakar. Hayır! asıl okuma bundan sonra başlar. Sürekli okuduğumuz zaman hiçbir derdimiz, tasamız kalmayacak. Çünkü göreceğiz bütün gerçekleri birilerinin ağzından yalan şeyleri öğrenmiş olmayacağız.

Türkiye’nin süper güç olması yakındır. Bunun içinde Mustafa Kemal’inde dediği gibi tek ihtiyacımız çalışkan olmak.
08.07.2010