gencmanifesto kurulduğundan bu güne 33 ülke tarafından okuyucu bulmuştur. Aşağıda göreceğiniz sayacturka tarafından bu tesbitler yapılmıştır. Bu blogun hiçbir siyasi güç ile uzaktan yakından alakası yoktur. Tek amacı Türk Gencini daha iyi bir noktaya taşımaktır.

genmanifesto
genckalem92@gmail.com

desteklerinizi bekliyoruz

17 Mayıs 2010 Pazartesi

kavramları bilmemek

Hep şu kavramlar konusunda sorun yaşadığımızı dillendirir dururum. Kavramları teoride biliriz ama iş pratiğe dökmeye gelince nedense pek de işimize gelmez. Özgürlük deriz, adalet deriz ama iş kendi menfa aletlerimizi zedeliyor ise yan çizeriz halk deyimiyle.



Özgürlük nedir? Özgürlük, başkasının özgürlüğünü kısıtlamamak şartıyla istediğimizi yapmaktır. Nedir bunlar? Fikir özgürlüğü, vicdan özgürlüğü, düşünce özgürlüğü vs. Bu hak bize doğuştan verilir. Fransız İhtilali’nden sonra farkına varsak da bunun doğuştan verildiğini hatanın neresinden dönersek kardır. Ama şu da bir gerçektir Osmanlı bunu kısmı de olsa gerçekleştirdi.



İslam dininin temelinde hoşgörü yatar. Bu hoşgörü sayesinde herkes birbirine saygılıdır. Dininde, işinde, gücünde bir bakıma özgürlüktür. Tam anlamıyla değildir ama temele baktığımızda bu yatar.



Şimdi gelelim neden bunları tekrar dillendirdiğime. Geçen gün sevgili yazarlarımızdan Av. Burak Canlı’ ya saldırı haberi geldi. Burak Bey ile bir çok site de beraber yazıyoruz arada bir de elektronik ortamdan mektuplaşıyoruz, yorumlarımızı paylaşıyoruz. Bir bakıma görüşlerimizle, fikirlerimizle kalemimiz aracılığıyla bu topraklara hizmet etmeye çalışıyoruz.

Gelin görün ki o mektubu alınca çok üzüldüm.



Hem Burak Bey’ e yapılanlardan dolayı hem de halkımız içinde cahil kesimin bir kez daha ortaya çıktığından. Yukarda bahsetmeye çalıştığım gibi kavram bilgimizde ki cahilliğimiz bir kez daha ortaya çıktı. Halbuki okullarımızda öğretilir, ailelerimizde öğretilir özgürlük başkasının özgürlüğünü zedelediği anda ortadan kalkar.



Düşünceler ne olursa olsun yanlış ya da doğru hiçbir kişiye düşündüklerinden dolayı bir saldırıda bulunamayız. Düşünce yanlış ise hukuk var. Kişi adalet karşısında cezasını çeker ama eğer doğru ise toplum tarafından desteklenir. Tabi düşüncenin doğruluğu ya da yanlışlığı öznel kavramlardır lakin bu tür davranışlara girişilmemelidir. Bu tür davranışların doğurduğu sonuçlar tarih sahnelerine epeyce yer almıştır. Hitler ya da bir Mussolini yaptıkları ve sonucunda olanlar bunlar ne zaman unutuldu.



Hatırlarsınız aynı olay Rasim Ozan Kütahyalı’ ya da olmuştu. Daha yakın zamanda Taner Yıldız ve Ahmet Türk olayları da. Bu ülkeye ne oluyor Allah Aşkına!



Aynı toprak üzerinde kardeşçe yaşamak var iken ne oluyor böyle? Fikirlerimiz düşüncelerimiz farklı olabilir ama hepimiz bu ülke için icraatlarda bulunuyoruz. Aynı toprakları aynı bayrak aynı millet için savunuyoruz. Zaten bu amaç çerçevesinde değil iseniz bu topraklarda işiniz ne? Bir tek amacınız olabilir ona da bu toprakların, bu insanların izin vereceğini hiç sanmıyorum.



Çanakkale ve Kurtuluş Savaş’ları Emperyalist güçlere bu insanların kim olduğunu gösterdi. Yine olsa yine gösteririz. Onların amacı bu insanları birbirine düşürmektir. Bunun farkına varalım.



Şöyle bir durumda var. Bu topraklar da yaşayan insanların bir çoğu Müslüman’dır. İslam’ da yaratanın canını yine yaratan alır ifadesi açıktır. Bir çoğumuz bu ifadeyi teoride biliyoruz ama fiile geçiremiyoruz. Asıl olan fiile geçirmektir. İşte bu fiile geçirme olayında da bazı güçler halkımızı kullanıyor. İşte bu yüzden çok okumalıyız. Çok bilgilenmeliyiz. Çok bilgilenmeliyiz ki başkaları bizi oynatamasın.



17,05,2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder