gencmanifesto kurulduğundan bu güne 33 ülke tarafından okuyucu bulmuştur. Aşağıda göreceğiniz sayacturka tarafından bu tesbitler yapılmıştır. Bu blogun hiçbir siyasi güç ile uzaktan yakından alakası yoktur. Tek amacı Türk Gencini daha iyi bir noktaya taşımaktır.

genmanifesto
genckalem92@gmail.com

desteklerinizi bekliyoruz

2 Ocak 2010 Cumartesi

Katsayı mı sistem mi hangisi adaletsizlik?

2009’ un son aylarına girerken gündeme YÖK ve Danıştay’ ın Kat sayı krizi damga vurdu. YÖK ve Danıştay, ÖSS’ de ki katsayı farkı yüzünden deyim yerindeyse birbirine girdi. YÖK Başkanı Özcan, katsayı farkının adaletsizlik olduğunu söyledi ve kaldırılmasını istedi. Ama Özcan, ortadaki asıl adaletsizliği göremedi. Bu adaletsizliği de Eğitim – Sen ortaya çıkardı.

Bir öğrenci ilköğretimden yükseköğretim sonuna kadar 16 yıllık eğitim hayatı boyunca yaklaşık 750 zorunlu sınava giriyor. Bu sınavlar içinde en önemlileri ise ortaöğretime geçiş için girilen Seviye Belirleme Sınavları ve gençlere üniversite kapısını açan ÖSS. SBS ve ÖSS’ye hazırlanmanın maliyeti ise bir hayli ağır. Orta gelirli bir veli çocuğunu SBS’ye hazırlamak için 12 bin 700, üniversiteye giriş sınavlarına hazırlamak içinse 18 bin 500 TL harcama yapıyor.

İşte Özcan’ ın göremediği adaletsizlik! Kat sayılarda bir iki puan adaletsizlik oluyor ama parası olanın eğitim görmesi adaletsizlik olmuyor öyle mi? Ülkemiz de özelliklede Doğu Anadolu başta olmak üzere Anadolu halkımızın Büyükşehirlerdeki gibi imkanları ve maddi durumlarının olmadığı açıktır. Ve sistemde görüldüğü üzere parasal durumu iyi olan başarılı oluyor. O zaman maddi durumu iyi olmayan vatandaşlarımız ne yapsın? Onlarında eğitim görmeye hakkı yok mu? Özcan bunun üzerinde niye durmuyor acaba?

Eski Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, eğitim hayatındaki sınavların velilerin bütçesine etkisini konu alan bir çalışma hazırladı. Çalışmada, anadolu yakasındaki alt ve orta gelir düzeyindeki velilerin çocuklarını gönderdikleri 30 devlet okulu ve 12 dershanenin verileri kullanıldı. Sınıfları altı ve sekiz öğrencili olan butik dershanelerin ücretleri 6 bin- 11 bin TL arasında. 16-24 mevcutlu sınıfları olan dershanelerin fiyatları ise yıllık 800- 4 bin TL arasında.

Dershanelere devam eden öğrencilerin yüzde 12’si KPSS, yüzde 20’si SBS, yüzde 60’ı üniversiteye yerleşmek için girilen Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ve Lisans Yerleştirme Sınavı’na (LYS)hazırlanıyor. Orta direk bir aile çocuğunu SBS’ye hazırlamak için ortalama olarak 4. sınıfta 1300, 5. sınıfta 1500, 6. sınıfta 2 bin 800, 7. sınıfta 3 bin 300, 8. sınıfta 3 bin 800 harcıyor. SBS’ye hazırlanmanın maliyeti 12 bin 700 TL’i buluyor.
ÖSS’ye hazırlanmanın bedeli ise 9. sınıfta 4 bin, 10. sınıfta 4 bin, 11. sınıfta 4 bin 500, 12. sınıfta 6 bin toplamda 18 bin 500 TL.
Üniversiteye girmekle de sorunlar bitmiyor. Üniversite sonrasında da kamuda çalışmak için Kamu Personeli Seçme Sınavı’nı(KPSS) geçmesi gerekiyor. KPSS’ye hazırlanmanın bedeli ise yıllık ortalama 3 bin TL. Bütün bu sınavlar göz önüne alındığında 10 yılda sınavlara hazırlık için harcanan miktar 34 bin TL’yi buluyor. Alaaddin Dinçer, gençlerin 20’li yaşlara geldiğinde yaşamlarının 10 yılını sınavlara hazırlanarak geçirdiklerini belirterek şöyle konuştu:
“Sınavlı sistem bir yandan çocuk ve gençlerimizin kimyasını bozarken, diğer yandan velilerimizin bütçesine büyük yükler getirmektedir. Sınavların varlığı, sayısının sürekli artması okul dışı kurumlara yönelimi artırmaktadır. Eğitimde eşitsizlik derinleşmekte, eğitimin herkes için ulaşılabilir bir hak olması zorlaşmaktadır.”

Kat sayı olayında ortalığı deyim yerindeyse kaldıran Özcan, bu manzara karşısında niçin sessiz kalıyor? Bu adaletsizlik değil midir? Yoksul halk ile maddi durumu iyi olanlar arasındaki bu uçurum ne zamandan beri adalet oldu? Bu sistem başlı başına adaletsizlikler üzerine inşa edilmiştir. Öğrencilerin eğitimleri değil birilerin cebini düşünülerek kurulan bu sistem kaldırılmazsa ileri de daha büyük patlaklara yol açarak durumu daha da vahim boyutlara ulaşacaktır.

02,01,2010

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder