gencmanifesto kurulduğundan bu güne 33 ülke tarafından okuyucu bulmuştur. Aşağıda göreceğiniz sayacturka tarafından bu tesbitler yapılmıştır. Bu blogun hiçbir siyasi güç ile uzaktan yakından alakası yoktur. Tek amacı Türk Gencini daha iyi bir noktaya taşımaktır.

genmanifesto
genckalem92@gmail.com

desteklerinizi bekliyoruz

15 Ocak 2010 Cuma

Mahşer-i Cümbüş röportajı



Baş yazarımız Tolga Kayasu' nun yıllar önce okul dergisi için Mahşer-i Cümbüş ile yaptığı röportaj, çeşitli yerlerde yayınlandıktan sonra yazarımız tarafından sitemize armağan edilmiştir. Kendisine teşekkürlerimizi sunuyoruz ve sizi röportajla baş başa bırakıyoruz.
gencmanifesto bünyesi

Açık tribün taraftarı(*)
(*)Mahşer-i Cümbüş

Brecht tiyatronun ilk işlevinin eğlendirmek olduğunu söylüyor. Bir tiyatro ki güldürmez, ben o tiyatroya güler, geçerim diyor. Aslında bir nebze doğru bir bakış açısı ama kişiden kişiye değişen bir bakış. Tiyatro çağımızda hala oturtulmamışken karşımıza cumartesi geceleri bizleri uykusuz bırakan bu altı kişi çıkıyor. Acaba kimdi bunlar, acaba kimdi bizlere gülmeyi tekrar hatırlatan..

Onlar cumartesi geceleri bizi uykusuz bırakanlar…
Onlar tiyatro sporunu Türkiye ye getirenler…
Onlar bir ilke imza atarak doğaçlama tiyatro ekimini kuranlar….
Onlar kelimelere sığmayan Mahşer-i Cümbüş ekibi…


Bu sayımızda sizler için Mahşer-i Cümbüşle daha doğrusu kuralları gereği grubun bir üyesiyle röportaj yaptık. Konuşmalarımız sırasında Uludağ Üniversitesinden alınan bir ödülle renklenen röportajımızla bu sayıda sizlerleyiz.

Röportajımız Özlem Turayla gerçekleştirilmiştir.



Mahşer-i Cümbüş nedir, kuruluş amacımız nedir??

Bu Almanya da eğitim gören hocamız Dr. Kadir Çevik,
doktorasını tamamlandıktan sonra bize böyle bir biçimi var, tiyatrosporu denen bir şey var dedi. Bunu şimdilik bunu yaratıcı drama dersleriyle başlayalım ve öyle devam ederiz şeklinde diyaloglarımızla başladı. Doğaçlama oyunlarımız başladı. Bir çıkış noktası alıyorduk ve onu oynuyorduk. Farklı nesneleri farklı amaçlarda gösteriyorduk. Tabi bunlar minimum seviyedeki koşullardaki olanaklardı örneğin yurt dışında bunların ligleri var. Ve tabi bizim amacımız bunun ileride ülkemizde de lig haline gelmesi. Başlarda bunu özellikle Ankara da cafeler de oynuyorduk sonra yavaş yavaş bu duruma geldik.

Mahşer-i Cümbüş’ün anlamı Arapça da açık tribün taraftarı demek. Acaba bu bir ismin kullanılması toplumumuzun futbola yatkınlığından dolayımı yoksa bir anda çıkan bir isim mi?

Bu Mahşer-i Cümbüş Arapça ve Farsça kökenli bir kelime. Biz okurken değişik isimlere bakıyorduk çeşitli terimlere özellikle futbol… Çünkü ortada bir rekabet var bir grup mahşer bir grup cümbüş ortaya halliyle bir taraf tutma çıkıyordu. Bize yakın geldi. Biz de Mahşer-i Cümbüş olsun dedik. Ayrıca tiyatro sporunu da en iyi şekilde temsil ediyordu.

Mahşer-i Cümbüş’ü modern halk tiyatrosu diyebilir miyiz?

Evet,biz geleneksel Türk tiyatrosundan geldik.Zaten halk tiyatrosunun modern versiyonu diyoruz,yaptığımız işe.Modern halk tiyatrosunun eskiden unutulmuş geleneğin aslında biz temsilcileriyiz.Evet unutuldu halk tiyatrosu hatta tiyatro unutuldu.Ne acıki…..

Hayalhane nasıl kuruldu?

Cafe bar tarzı yerlerde oynarken insanların çok hoşuna gitti. Beğeniyle izlediler ve artık oralar bize küçük gelmeye başladı. Dedik hani birazcık büyütelim İstanbul da Taksim de belli sahneler vardı oralarda oynamaya başladık. Ama tabi oralarda oynamanın zorlukları oluyordu. Bir gün Burak’ın annesi Bursa da bir ilan görüyor sahibinden komple kiralık tiyatro sahnesi diye. Bu durum hakkeden tam yerinde gelmişti ve belli süreçlerden sonra burası ortaya çıktı.
Hayalimizdi burası Mahşer-i Cümbüş’ün bir sahnesi olması olmuştu da ve tiyatroların kapandığı bir dönemde biz burayı iki sezondur ayakta tutuyoruz.

Dr. Kadir Çevik hocamız ile tanışmamız, Mahşer-i Cümbüş’ün başarısı ve ilk kıvılcımları… Acaba bu durum her başarılı durumun arkasında bir hocanın olduğunu mu gösteriyor??

Tabi ki bir eğitmenin bir gözetmenin bulunduğu aşikar. Kadir hoca bizi tiyatro sporuyla tanıştırdı. Hocamız bize kapıyı araladı bizde o kapıdan içeri girdik.



Çağımızda daha maalesef tiyatroyu oturtamamışken doğaçlama tiyatroyu nasıl oturta biliriz???

Çünkü; farklı bir şey. Şimdi doğaçlama tiyatro farklı bir şey ve bunu inkar edenler var. Halbuki doğaçlama meddah, orta oyunu gibi Türk Geleneklerinde var. Fakat günümüz tiyatrosunu baktığımızda belli bir metine bağlı halbuki çoğu kişi bundan sıkılmış durumda. Biz Türkiye de doğaçlama tiyatronun öncüleriyiz bu çok büyük bir laf ama biz bunu göğsümüzü gere ger söyleye biliyoruz. Şimdi bizde bu kapıyı araladık başkaları için ve bu biçimi en iyi şekilde taşımak istiyoruz. Biz belli bir metne bağlı değiliz. Farklı bir şey olduğundan insanların dikkatini çekiyor. Çünkü her oyunda sürekli farklı şeyler oluyor.

Mahşer-i Cümbüş’ü asıl tanıtan Anında Görüntü Show mu?

Tabiî ki değil. Anında görüntü işin şov kısmı zaten adından da belli. Aslın bizi duyuran reklamlar değil. Çünkü gazeteye bir kere reklam verdik. Onun dışında genellikle fısıltı gazetesiyle ben şundan duydum bundan duydum gibi şeylerle ve radyodan arkadaşlarımız
diyorlardı böyle bir şey var gidip izleyince şeklinde ve bu durumdayız.

Peki televizyonla nasıl tanıştık?

Bizim dediğim gibi arkadaşlarımız açık radyodan bizden bahsediyorlardı. Bunu bir gün Osmantan dinliyor. Zaten Osmantan yurt dışında tiyatro eğitimi alan biri ayrıca tiyatro sporunun ne olduğunu çok iyi biliyor. Kendiside ilkleri yapmayı sevdiğinden kafasında böyle bir proje varmış. Tam projesi karşısında duruyordu çeşitli evrelerden sonra televizyon maceramız başladı.

Biz Mahşer-i Cümbüş’ü altı kişi olarak bilirdik ama tabi ışık ve ses teki arkadaşlarımızla birlikte 6+2 oluyorduk. Acaba bu gruba sonradan Osmantan’ı da görebilecek miyiz?

Tabi Osmantan’ın katkısı çok büyük özellikle şov kısmında. Evet dokuzuncu kişi olarak işin şov kısmında görebileceğiz. Osmantan bizim hakemimiz oluyor çeşitli şekillerde oyun içinde ikazlar da bulunuyor. Oyunların sunumunu yapıyor bunu normalde kendimiz yapıyoruz ama şov kısmında Osmantan.



Biriyle tanışmıştım, benimle aynı yaşta bir arkadaş, içindeki tiyatro sevdası ağır basmış olacak ki liseyi okumadan profesyonel tiyatro eğitimine devam ediyor. İlk duyduğumuzda garipsediğimiz bir durum ama düşündüğümüzde neden olamasın ki denen bir durum. Sizce de tiyatro için okul bırakılır mı?

Öncelikle hakkeden büyük bir cesaret örneği. Eğer içinde gerçekten o aşk varsa bırakılabilir.
Özellikle işin içinde aile baskısıyla başka bir yere yönelim varsa kesinlikle yapılır.

Eğitim sistemiz de tiyatroyu daha oturtamamışken doğaçlama tiyatro karşımıza çıkıyor ki,bu durumda tiyatro sporu devreye giriyor. Peki doğaçlama tiyatro eğitim sistemimizde verilmelimidir?

Evet bence tiyatro sporu eğitim sistemine girmelidir. Sistemiz de hep aynıdır işte metin yorumlarız dramatoloji gibi ki biz bunların her şeyini öğrendik. Bu farklı olarak düşünülüyor daha çok, belki o yüzden sistemde fazla yeri yoktur. Biçim olarak hala kabul edilmedi doğaçlama. Kabul edilsin belki sistemdeki yerini alır.

Ayrıca birde kursiyerlerimiz olanlar var. Peki bunlar nasıl ortaya çıktı?

Biz dediğimiz gibi doğaçlama paylaşılarak çoğalan bir şey. Ve bizde kendi bilgi birikimimizi insanlara aktararak kurslarımıza başladık.

Kurslarımız diğer senelerde devam ettirmeyi düşünüyor musunuz ? Düşünüyor iseniz nasıl başvurula biliriz?

Tabiî ki devam ettireceğiz. Gerekli açıklamaları zaten internet sitemizde açıklıyoruz şimdilik sadece eylülde başlıma tasarımız var. Mülakat sistemiyle yeni kursiyerlerimizi seçiceğiz.Dileyen herkes katılabiliyor ama en az on sekiz yaşında olmak şartıyla…


Mahşer-i Cümbüş bu seneki Hayalhanedeki gösterilerini tamamladı. Biz kendimizi son gösteriyi seyreden şanlı kişilerden sayıyoruz. Önümüzdeki sene cumartesi gecesi işiniz olmasa ve canınız sıkılmışsa çok eğleneceğinize garanti edilen bir adres Hayalhane… Ayrıca yanınızda oturan kişilerle oluşan dostluklara şahit olabilir veya bizim gibi tiyatro oyuncularının yanında oyun izleme şansına sahip olabilirsiniz.

Yalnız gitmeden önce rezervasyon yaptırmayı unutmayın.Mahşer-i Cümbüş ile ilgili güncel haberlere ulaşmak için http://www.tiyatrosporu.com

Tolga Kayasu - İrem Çenbertaş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder