gencmanifesto kurulduğundan bu güne 33 ülke tarafından okuyucu bulmuştur. Aşağıda göreceğiniz sayacturka tarafından bu tesbitler yapılmıştır. Bu blogun hiçbir siyasi güç ile uzaktan yakından alakası yoktur. Tek amacı Türk Gencini daha iyi bir noktaya taşımaktır.

genmanifesto
genckalem92@gmail.com

desteklerinizi bekliyoruz

23 Mayıs 2009 Cumartesi

Latin harflerinin Türklerin ‘’aşk’’ larıyla tanışması

Tarihlerimiz aylardan nisanı günlerden dördünü gösteriyordu. Hava çok güzeldi. Bahar geliyordu. Kuşlar ötüşüyordu, doğa uyanıyordu. Anlayacağınız tam dışarı çıkıp gezmelik hava ama maalesef evimde oturuyorum. Niçin mi? Hastayım çünkü. Sabahtan beri akan burnumdan bıkmış bir vaziyette evimde oturuyorum. Ama bir yandan da boş durmamaya çalışıyorum. Bir elimde sıcak bir fincan – daha doğrusu kupa, hani şu kocaman olanlardan- diğerinde ise dergim var. Sayfalarını karıştırıyorum. Gözümün sulanmadığı zamanlarda adeta yazıların içine giriyorum ama genelliklere yazılara üstün körü bakıp geçiyorum.

Derken bir yazı dikkatimi çekiyor. Başlığı aynen aktarıyorum: ‘’ Yeni Türk alfabesinden önce Latin harfleriyle yazılan Türkçe aşk mektubu.’’ Başlığın cezp ediciliğine kapılarak okumaya başlıyorum. O kadar enteresan ki. Herkes Latin harflerine geçiş tarihimiz olan 1 kasım 1928 tarihini bilir. Lakin bu mektuplar harf devriminde tam 124 yıl önce yazılmıştı. Hakikaten enteresan. Latin harflerinin bize ne derece yarar sağladığına girmeyeceğim. Zaten herkes bilir. Herkesin söylediği şeyi söylerek papağanlık yapmayalım.

Mektuplara dönecek olur isek Türkiye’ de, örnekleri nadir de olsa, Latin harfleriyle Türkçe pusula ya da mektuplar yazılmıştır. Bu konuda bilinen en eski örnek, Sultan üçüncü Selim Han’ın kız kardeşi Hatice Sultan’ın yazılarıdır. 1804 yılında bir sahilsaray yaptıran Hatice Sultan’ ın Fransız mimar Holling’ den meramını ifade edecek kadar Latin harfleri; Holling de Türkçe öğrenmişti. Bu yolla, Hatice Sultan, Holling’ e Latin harfleriyle Türkçe pusulalar yazıp isteklerini bildiriyor. Holling’ ten de Latin harfleriyle Türkçe yazılmış cevaplar geliyordu. Böylelikle yeni alfabenin kabul edilmesinden 124 yıl önce ilk defa Türkçe de Latin harfleri kullanılmış oldu. Daha sonraki yıllarda Avrupa’ ya giden aydınların da hükümete yaptıkları müracaatlarını telgrafla ve mecburen Latin harfleriyle Türkçe olarak ulaştırdıklarını görüyoruz. Yine İstanbul’ daki dış temsilciliklerin, ender de olsa resmi makamlara Latin harfleriyle Türkçe olarak telgraf çektikleri görülmüştür. Alfabenin ıslahı, ikinci Meşrutiyet’ te de ele alınmıştır. Arap harfleriyle Türkçeyi daha kolay ve basit şekilde okuyup yazmak için ‘’ hurûf- ı muhataa’’ , yani harflerin birbirine bitişik değil ayrı olarak yazılmasını ve ünlülerin tam ve doğru olarak ifadesine yarayacak harflerin ilavesine esas tutan yeni bir alfabenin uygulanmasına çalışılmıştı, ancak birinci Dünya Savaşı bu çabayı yarım bırakmıştı.

04,04,2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder