gencmanifesto kurulduğundan bu güne 33 ülke tarafından okuyucu bulmuştur. Aşağıda göreceğiniz sayacturka tarafından bu tesbitler yapılmıştır. Bu blogun hiçbir siyasi güç ile uzaktan yakından alakası yoktur. Tek amacı Türk Gencini daha iyi bir noktaya taşımaktır.

genmanifesto
genckalem92@gmail.com

desteklerinizi bekliyoruz

23 Mayıs 2009 Cumartesi

Şu son zamanlardaki olaylar yüzünden ilk ve orta okul tarih kitaplarımı tozlu raflardan indirmenin vakti geldiğini anladım. Sandalyenin üzerine çıktım biraz arka taraflarda bulunan kitaplarımı buldum. Hemen sayfalarını karıştırmaya başladım. Ta ki aradığım şeyi buluna kadar.

Lidyalılar
Güzel Egemin şimdiki İzmir’ in Ödemiş ilçesine yerleştikleri yazıyordu. Basit bir kavimmiş gibi gözüken Lidyalılar daha sonra Lidya Devleti’ ni kuruyorlar. Ama benim asıl aradığım bilgiler bunlar değildi. Lidyalıların günümüze taşıdıkları miras yani ‘’ Para ‘’

Lidyalılar ve Para
Lidya’ nın insanlık tarihine en büyük katkısı parayı icat etmiş olmalarıdır. Başkent Sardes’ in içinden geçen Pak tos Irmağı’ nın alüvyonlarında doğal olarak bulunan altın – gümüş karışımı’’ elektra’’ madeninden basılan ilk sikkelerin üzerinde Lidya Krallığının arması olan aslan başı bulunuyordu. İlk Lidya sikkeleri muhtemelen Alyattes döneminde basılmıştır. Sikke basımının daha iyi bir duruma gelmesi ve elektron yerine altın ve gümüşten ayrı olarak sikke basımı Kral Kreises zamanında ortaya çıkmıştır.

Bu bilgileri tekrar okurken çeşitli soru öbekleri aklımdan geçmeye başladı. Acaba Lidyalılar parayı icat ederken durumun şimdiki gibi olabileceğini düşünmüşler mi? Acaba aynı zamanda krizlerinde temelini atmış olmuyorlar mı? Acaba, acaba diye sorular devam etti.

Öyle bir durum aldık ki tabir yerindeyse’’ Dinimiz, imanımız para’’ oldu. Bunu Lidyalıları mı borçluyuz yoksa parayı doğru kullanamamaktan mı?

Gazete de okuduğum bir haber karşısında adete yıkıldım. Bir öğretmen, öğrencisinin 2 TL olna temizlik parasını ödeyemeyince koluna temizlik parasının kısaltılmışı olan ‘’ Tem Par’’ yazıyor. Bu öğrencinin babasının basına söylediklerine göre’’ Bu mu insanlık? Öğretmenler hiç yoktan anlamıyorlar mı? Cebimde 2 TL olsa vermez miyim? ‘’ dedi. Ne durumdayız farkında mısınız? Babalarımız daha 2 TL olan temizlik parasını ödeyemezken çolununu çocuğunu nasıl doyursun ?

Krizin temelini Lidyalıların attığını sanarken, yanıldığımı fark ettim. NTV Tarih dergisinin son sayısında krizin temelini Lidyalıların değil Türklerin attığını iddia ediyor.

Kanuni’ nin Hollanda kralına yolladığı lale soğanlarıyla başlayan süreç büyük bir ekonomik değer yaratmış; bugünkü krizde büyük vebali olan vadeli kağıtlar ilk defa o devirde kullanılmış; henüz toprağın altındaki lale soğanları üzerine sözleşmeler düzenlenmişti. Lale çılgınlığı, finansal krizler tarihine özgü bir vaka olarak her zaman hatırlanmayı hak eder. Kitaplar tulip( lale) kelimesinin fiziksel benzerlik nedeniyle, Türkçe ’’ türban’’ dan türediğine kayıt düşüyor. Zaten felaketin tohumları 1562’ de Kanuni Sultan Süleyman’ dan Hollanda kralına armağan olarak bir sandık lale soğanını Antwerp limanına indirilmesiyle atılır.

Başbakanın ‘’ Hamdolsun! Kriz bizi teğet geçti.’’ Sözüne kimileri hak verdi. Kimileri ’’ Başbakan, geometri derslerinde uyuyormuş.’’ diyerek alay ettiler. Türkiye’ nin kendi içinde önceki yıllara göre ilerleme kat etmiş olabilir fakat dışarıya göre durumu nasıl işte orası muamma. Posta Gazetesi’ nin 23 Şubat 2001 tarihli sayısında çıkan Türkiye durumunu sizlere bırakıyorum ve tabiî ki de yorumu da.

2. Dünya Savaşı’ n dan bugüne Türkiye’ nin dalgalı ekonomisi

13 Ocak 1942
‘’Ekmek Karnesi’’ uygulaması başladı. 7 yaşa kadar çocuklar günde 187,5 gramlık çeyrek ekmek, büyükler ise 375 gramlık yarım ekmek dağıtıldı.

7 Eylül 1946
İlk devalüasyon Dolar 1,83 den 2,83 TL ye yükseldi.

1958
Ağustostaki devalüasyonla Dolar 2,83 den 9 TL ye çıktı. Enflasyonun artışıyla ücretlerle düştü.

1959
Bütçe açığı 266,7 milyon dolara yükseldi. Türkiye hayat pahalığında Brezilya’ dan sonra dünya ikincisiydi.

1 Ocak 1961
IMF ile ilk stand by anlaşması

10 Ağustos 1970
Dolar 9 dan 15 TL ye yükseldi. IMF ile stand by yapıldı.

1973
Petrol krizi, Amborga ve fiyat artışı 1974 de daha da şiddetlendi.

1977
İktisadi durum daha da kötüleşti. Dönemin başbakanı Süleyman Demirel ‘’ 70 sente muhtacız’’ dedi. Tüp kuyrukları uzadı.

1978
Yağ sıkıntısı had safhaya ulaştı Margarin ve başta Samsun olmak üzere filtreli sigaralara karaborsaya düştü.

1979
Mazot sıkıntısı baş gösterdi. Anadolu da pazara gönderilmeyen ürünler çürüdü. Benzin karne karşılığında dağıtılmaya başladı.

1980
Zamlara karşı tepki olarak İstanbul’ da halk bilet almadan vapura bindi.

1982
Banker Kastelli olarak tanınan Cevher Özden, topladığı paraların faizini ödeyemeyince kasalarına el konuldu. Kendisi yurt dışına kaçtı.

1994
Memurlar zam oranlarını protesto için bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Aynı yıl üç banka tasfiye edildi.


21 Şubat 2001
‘’ Kara Çarşamba’’ olarak adlandırıldı. ‘’Dalgalı Kur’’ politikasına geçildi. Ahmet Çakmak adlı esnaf Ecevit’ e yazar kasa fırlattı. Yılın son çeyreğinde, işsizlik oranı 10,6 ya ulaştı.
İşsizlik sayısı 2,3 milyonu buldu.

09,03,2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder